Bitmeyen kilisenin muhteşem hikayesi La Sagrada Familia…

La Sagrada Familia İspanya’nın Barselona şehrinde bulunan ve modern mimarinin öncülerinden kabul edilen bu kilise halk arasında bitmeyen kilise olarak biliniyor

Bitmeyen kilisenin muhteşem hikayesi La Sagrada Familia…
📢 Üye olmadan dosya (gold içerikler hariç) indirebileceğinizi biliyor musunuz? Youtube sayfamıza abone olduktan sonra istediğiniz içeriğe yorum yazabilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İspanya’nın Barselona şehrinde bulunan ve modern mimarinin öncülerinden sayılan La Sagrada Familia (Kutsal Aile), dünyaca ünlü mimar Antoni Gaudi’nin 1883 yılında devraldığı fakat 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan dünyaca ünlü bazilikadır. Yapımı henüz tamamlanamamış olup halen devam etmektedir. Halk arasında bu eşssiz güzellikteki kilise bitmeyen kilise olarak nam salmıştır.

Henüz tamamlanmamış olmasına rağmen Barselona’da turist rehberlerinin programında ilk sırada yer alan şehrin en önemli ve en görkemli yapısı olarak kabul edilen Sagrada Familia, sadece tasarım anlamında değil inşaat süreci bakımından da mimarlık dersi niteliğindedir.

Kariyerinin neredeyse tamamını bu binayı tamamlamaya adayan dünyaca ünlü mimar Gaudi’nin tamamlanmasını göremediği çalışma, şimdi geniş bir mimari ekibin elinde tamamlanmayı bekliyor.

La Sagrada Familia’nin Yapım Hikayesi

Sagrada Familia’nın masalsı yapım hikayesinin başlangıcı 1882 yılına dayanıyor. Yapının ilk mimarı olan Francisco de Paula del Villar ile kilisenin destekçileri arasında uzunca süren anlaşmazlıklar sonucunda Gaudi, projeye 1883 yılında dahil oluyor.

1883 yılından ölümüne dek tüm mesleki kariyerini bu muhteşem yapıya adayan Gaudi, yüz yıllık tamamlanmama sürecini tahmin etmiş midir bilinmez ama 43 yıl süren çalışması için sorulan sorulara ‘işverenim aceleci değil’ şeklinde nükteli cevabını vermişti. İnşa edilmeye başlandığı dönemde çevresinde ineklerin otladığı bir alanda bulunan kilise bugün şehrin en merkezi noktasında.

Belki yüzyıl önce inşa edilse yaratacağı muhteşem etki ile bugünün çevresi apartman bloklarıyla çevrili şehir merkezi ihtişamı çok daha farklı olacaktı.

Diğer taraftan yaklaşık 150 yıllık bir dönemi simgeleyen mimari tasarıma sahip bu yapının farklı bir yüzyılda farklı bir mimari zamanda tamamlanıyor olması da projeyi ilginç kılan başka bir unsur. Uzun ve meşakatli bir çalışmanın ürünü olan Sagrada Familia projesi bugün 135. yılında ve inşaat hala bitirilebilmiş değil.

Bu uzun yapım sürecin de inşaat birçok kez sekteye uğruyor. 1926 yılında Gaudi’nin tranvay kazası neticesinde ölümünden sonra fon bulunamadığı ve iç savaşın çıkması nedeniyle inşaat yavaşlamaya başlıyor. II. Dünya Savaşı’nın da patlak vermesi inşaata ikinci ve en büyük darbeyi vuruyor.

Ayrıca bu bazilikanın mimarının orijinal çizimleri ve modelleri bu dönemlerde büyük hasar görüyor ve bundan sonra proje geriye kalan planların yorumlanması biçiminde tamamlanmaya çalışılıyor. Yapım süreci o kadar uzun sürüyor ki henüz inşaatı tamamlanmadan yapının ilk inşa edilen parçaları restore edilmek zorunda kalıyor. Tarihte yapımı tamamlanmadan restore edilmek zorunda kalan tek yapıdır.

Gaudi’nin güçlü ve estetik mimari tasarımı yapım sürecini zorlaştıran en önemli etkenlerden bir diğeri. Yapının tamamlanma projesinin baş mimarı olan Mark Burry, bu muhteşem yapıyı tanımlarken “kentin içinde devasa bir heykel” cümlesini zikrediyor.

Gerçekten Gaudi’nin de bir heykeltraş titizliği ve ustalığıyla uğraştığı, özen gerektiren ciddi detayları barındıran bina çok ince ayrıntılarla işleniyor. Gaudi’nin orijinal çizimlerinin çeşitli sebeplerle zaman içerisinde yok olması sonucunda tahminler üzerinden yürüyen tamamlama projesinin destekçilerine karşılık yapının mimari üslup ve tasarım tarzı anlamında çok şey yitirdiğini ve özünü kaybettiğini savunanlar da oldukça fazla sayıda.

Örneğin Gaudi’nin kilisede ısrarla taş kullanma arzusuna karşılık tamamlama projesinde betonun kullanılması mimarın fikirlerine büyük saygısızlık olarak yorumlandı. Kentin MoMa direktörü olarak görev yapmakta olan Daniel Giralt ise ‘Gaudi ruhunu taklit etmek imkansız’ diyerek inşaatın hızla sonlandırılarak Gaudi’nin çalışmasının korunması gerektiğini söylüyordu.

Bu fikirlerin karşısında yer alan muhalif kanat ise inşaatın sürmesini savunarak binaya resim muamelesi yapılamaz” karşılığını veriyordu.

Mimar ölse dahi projenin asla ölmediğini ve ölmeyeceğini söyleyen mimarlık okulu profesörleri Gaudi’nin kendisinin de bu projeyi tamamlayamayacağını anladığını, mimarı kutsallaştırmak ve ölümsüzleştirmek için değil ama projeye hak ettiği saygıyı göstermek için kilisenin tamamlanması gerektiğini savunuyor.

Gaudi, bu eşsiz kiliseyi üç farklı cephe olarak tasarlamıştı. Kilisenin yapımına başlanan ilk bölümü Nativity Facade’de yer almaktaydı.

Gaudi’nin inşaatı bire bir kontrol ettiği bu bölüm 1894-1930 yılları arasında ancak tamamlandı. Hazreti İsa’nın doğumuna referans veren birçok detayı içerisinde barındıran bu cepheyi, belki de inşaatın tamamlanmasına ömrünün vefa etmeyeciğini düşündüğü için Gaudi’nin en başta bitirmek istediği biliniyor.

Passion Facade ise Nativity Facade’de yer alan dekoratif yoğunluğa karşılık oldukça sade bir tasarıma sahip.

Hazreti İsa’nın inancına, çarmıha gerilişinde çektiği acıya atıfta bulunan bu cephenin inşaatına 1954 yılında başlandı. 1976-1987 arasında ise heykeltraşlardan oluşan devasa bir ekip bu bölümün kulelerini tamamlamayı başardı.

En büyük ve en etkili cephe olan Glory Facade’in inşaatına ise 2002 yılı içerisinde başlandı. Hazreti İsa’nın kutsal görkemine ve insanlığın Tanrı’ya yükselişine referans veren öğelerle dolu bu cephe için halen Gaudi’nin 1936’da hazırladığı bir modelden faydalanıldığı biliniyor.

Gaudi’nin ölümünden sonra çeşitli disiplinlerden ve farklı özelliklerdeki profesyonellerin oluşturduğu son derece saygın bir ekip Sagrada Familia tamamlama projesinin yürütücülüğünü yapıyor. Halihazırdaki inşaat teknolojileriyle hızlandırılan inşaat sürecinin 2026 yılı içerisinde sona ermesi planlanıyor.

Benzer İçerik: https://www.insaatim.com/dunyanin-en-unlu-mimarlari-tarafindan-yapilan-5-hatali-bina-106714/

Emrah Anıl Demir
Merhaba ben Emrah Anıl DEMİR. 2009 yılında  Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun oldum. An itibariyle Gazi Üniversitesi'nde Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde yüksek lisans eğitimime, Anadolu Üniversitesi'nde Uluslar Arası İlişkiler  ve Atatürk Üniversitesinde Adalet Bölümünde eğitim ve öğrenim hayatıma devam etmekteyim.
    ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

    Henüz yorum yapılmamış.