Depremle İlgili Hatırlatmalar
DEPREM
Depremin şiddeti nedir?
Depremin yer yüzeyindeki etkileri depremin şiddeti olarak tanımlanır. Şiddetin ölçüsü, insanların deprem sırasında uykudan uyanmaları, mobilyaların hareket etmesi, bacaların yıkılması toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüne alınarak yapılır. Şiddeti tanımlamak için birçok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeği’dir. (Modified Mercalli -MM- Intensity Scale). Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp, bütünü i$e gözlemsel bilgilere dayanır.
Depremin gücü nedir?
Bir depremin magnitüdü (açığa çıkan yada harcanan toplam enerji miktarı), çoğunlukla Richter Ölçeğine göre belirlenir. Richter Ölçeği, sismik dalga genliklerinin sismograf kayıtlarına dayanılarak hazırlandığı logaritmik bir cetveldir. Ölçek, bir birimlik magnitüt artışı, depremin boyutlarında 10 katı bir artışa karşılık gelecek biçimde düzenlenmiştir. Örneğin, Richter Ölçeği’ne göre magnitüdü 8 olan bir deprem, magnitüdü 4 olan bir depremden 10 bin kez daha büyüktür.
Artçı deprem nedir ?
Ana depremi izleyen daha küçük sarsıntılar dizisidir. Belli bir süresi yoktur. 1 ay da olabilir 2 yıl da.
Depremin süresi ne kadardır?
Bir – iki saniyeden iki – üç dakikaya kadar sürebilir.
Depremler önceden belirlenebilir mi?
Var olan koşullarda depremin önceden belirlenmesi olanaksızdır.
Fay nedir?
Yerkabuğunu oluşturan kayaçların bir yüzey boyunca kırılması ve oluşan iki parçanın birbirine göre göreceli olarak yer değiştirmesidir.
Kuzey Anadolu Fay Hattı nedir?
Doğuda Karlıova ile batıda Mudurnu vadisi arasında doğu-batı doğrultusunda bir yay gibi uzanır. Dünyanın en aktif ve en önemli kırık hatları arasında yer alan Kuzey Anadolu fay zonunun uzunluğu yaklaşık 1200 km. ‘dir. Genişliği ise 100 m. ile 10 km. arasında değişir.
Deprem olan her yerde fay var mıdır?
Eğer yoksa bile yeni bir tane oluşmuştur.
Deprem nerelerde oluşur?
Deprem herhangi bir yerde ve herhangi bir zamanda oluşabilir. Genel olarak depremlerin kabuğu oluşturan levhaların sınırlarında oluştuğu söylenebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde benzer nitelikte depremlerin tekrarlandığı gözlenmiştir ve buraları hep levha sınırlarındadır.
Depremlerin yoğun olarak gözlendiği bölgeler yeryüzünde üç ana kuşak oluşturur.
1. Kuşak (Pasifik Deprem Kuşağı): Şili’den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska’nın güneyinden Aleutian Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelanda’yı içine alan en büyük deprem kuşağıdır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 81’i bu kuşak üzerinde gerçekleşir.
2. Kuşak (Alpine): Endonezya’dan (Java-Sumatra) başlayıp Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlantik Okyanusu’na ulaşan kuşaktır. Yeryüzündeki büyük depremlerin yüzde 17’si bu kuşakta oluşur.
3. Kuşak (Atlantik): Bu kuşak, Atlantik Okyanusu ortasında yer alan levha sınırı (Atlantik Okyanus Sırtı) boyunca uzanır.
Dünyada kaydedilen en büyük deprem
1900’den bu yana kaydedilen en büyük deprem, 22 Mayıs 1960’ta Şili’de olmuştur. (magnitidü 9. 5 Mw)
Türkiye’de kaydedilen en büyük deprem
Aletsel dönemde ülkemizde kaydedilen en büyük deprem 26 Aralık 1939’da Erzincan’da olmuştur. Geceyarısı olan depremde yaklaşık 33. 000 kişi ölmüştür.
DEPREMDEN ÖNCE
Planlayın Yaşadığınız / bulunduğunuz mekanı inceleyin. Korunma için bulunacağınız yeri ve muhtemel kaçış yolunu belirleyin.
- Eğer bulunduğunuz noktadan kendinizi 10-15 saniye içinde bina dışına çıkartacak ve güvenli bir açık alana ulaştıracak pozisyonunuz varsa, bu yolu saptayın. (Bu yöntem sadece giriş altı, giriş ve 1. katta olanlar için geçerlidir. )
- Deprem sırasında ilk 10-15 saniye binayı terk edebilmek açısından çok önemlidir. Daha önce yaşanan depremlerden elde edilen istatistiki verilere göre, binalarda yıkıma yol açan unsur, hissettiğiniz ilk sarsıntı değil, binanın rezonansa girmesidir. Bu da size anılan süreyi kazandırmaktadır.
- Bu süre içinde kaçma eylemini gerçekleştirebilecek bir yöntem bulduğunuz takdirde, tatbik ederek zamanı saptayın. Böylelikle hem kesin kaçış sürenizi öğrenebilir, hem bu süreyi daha da kısaltacak yöntemler geliştirebilirsiniz.
Unutmayın: Kişisel kaçış zamanı ile, birilerine yardım ederek (eşiniz, çocuğunuz, iş arkadaşınız ya da bir özürlü) kaybedeceğiniz zaman çok farklıdır. Farklı senaryolar geliştirmenizde/ve süre tutarak denemenizde yarar vardır.
- Kapı veya cam kenarında ya da bulunduğunuz yeri 10-15 saniye içinde terk edebilecek bir mesafede iseniz, herhangi bir acil çıkış anında kullanacağınız güzergah üzerinde size engel olabilecek saksı, masa, sandalye, koltuk, sandık ve benzeri unsurları ortadan kaldırınız.
- Bazı durumlarda ani bir acil çıkış olanağı yaratabilirsiniz (giriş katındaki camı kırarak dışarı çıkmak gibi). Bu cam kalın ya da sekurit (sağlamlaştırılmış) olabilir. Bunu kırmak için bir yangın söndürme tüpünü kaçış yolu üzerinde bulundurabilirsiniz. Unutmayın, vücudunuzda kes.klere ve yırtılmalara yol açmayı engellemek için önce camı kendi+ize zarar vermeden kırmalısınız.
- Binayı terkederken mutlaka başınızı yüksekten veya tavandan düşen nesnelerden (tuğla, kiremit, avize v.b.) korumalısınız. Bu aşamada yastık bir işe yaramayacak, aksine çevrenizi girmenize ve sesleri duymanıza engel olacaktır. Bir kask veya baret, bulamazsanız bir sandalye, bir tahta parçası, büyük ve kalın bir kitap işinize yarayabilir.
- Eğer binayı 10-15 saniye içinde terk edemiyorsanız, kesinlikle merdivenlerden, merdiven boşluklarından uzak durunuz. Asansör bir tuzaktır, kullanmayınız. Yıkılan binalarda en yüksek oranda ölüm bu noktalarda meydana gelmektedir. Birinci kattan daha yüksekteyseniz, atlamayı denemeyiniz. Bunun yerine yüksek binalarda yapılması zorunlu olan harici yangın merdivenlerini kullanınız. Çeperlerindeki kuşaklar nedeniyle düşme anında bir koruma alanı oluşturacaktır. Dahili yangın merdivenleri koruyucu bir alan yaratmayacaktır.
- Eğer bulunduğunuz bina depreme dayanıklı ve bulunduğunuz mekandaki masa çelik veya kalın masif ahşap malzemeye sahipse başınıza düşebilecek eşyalardan sizi koruyabilir, ama tavan Çökmesi halinde hiçbir koruyucu özelliği olmayacaktır.
- Bir ‘Yaşam Üçgeni Alanı’ yaratın. Masa, yatak altı gibi yerler yerine, Ağırlık merkezi yere yakın çelik dolaplar (boyu uzunsa ve yapabiliyorsanız yana devirin), para kasaları, çamaşır ve bulaşık makinesi gibi nesnelerin yanına yatın ve cenin pozisyonu alın.
Unutmayın: Herhangi bir yıkılma anında bu nesneler belki ezilecek ama asla yok olmayacaklardır. Yanlarında yaratacağı alan sizin yaşam üçgeniniz olacaktır. - Mutfak ve banyo iyi bir saklanma ve ‘Yaşam üçgeni’ yaratılabilecek uygun bir ortamdır. Tezgah altında ve yanında yer alan fırın, bulaşık makinası, çamaşır makinası ve buzdolabı, bu bölümün ezilme oranını en aza indirger. Ancak, setüstü dolaplardan dökülecek tabak, çanak ve bardak gibi cisimlere karşı bir önlem alınması, rafların düşmesine engel olmak için de duvarÔa olan bağlantılarının sabitleştirilmesinde yarar vardır. Patlayan borulardan sızan suyu içerek vücudunuzu ezilme yani ‘crash sendromu’ndan koruyabilme olanağı mevcuttur. Enkaz altında kalan kişileri bekleyen en ciddi tehlike böbrek yetmezliği nedeniyle ortaya çıkan sendromlardır.
- Bulunmamanız gereken bir yer de kapı pervazlarıdır. Kapı pervazlarının ve çelik kapıların taşıyıcı hiçbir özelliği yoktur.
- Depreme uykuda yakalandığınız takdirde, kullanmanız gereken 10-15 saniyelik süre bir hayli azalacaktır. Yatağın hemen kenarına ve yanına yan yatarak cenin pozisyonu alın.
- Depremden önce yapılacak birkaç basit hazırlık depremden sonraki zor yaşantımızı çok kolaylaştırabilir. Örneğin aracımızın bagajında; bir çadır, uzun müddet bozulmayan yiyecek ve içecekler, fener, ilk yardım malzemesi, giysi, telsiz, battaniye, sıhhi malzemeler gibi eşyaların bulunması organize yardımın gelmesi için gerekli olan 3-4 gün boyunca bizi çok rahatlatacaktır.
- Bir başka büyük tehlike de, depremden sonra çıkacak olan yangınlardır. Eğer depremde evimiz yıkılmadıysa eve girip doğalgaz, elektrik, LPG tüpü gibi sistemleri ana vanalarından kapatmak gereklidir. Bunun dışında salgın hastalıklar, yiyecek ve içecek kıtlığı, sel ve artçı depremler gibi ana deprem şokundan sonra devam eden tehlikelere karşı da mutlaka önlem alınmalıdır.
DEPREM SIRASINDA
Uygulayın: Deprem anında 10-15 saniye içinde bulunduğunuz binayı terk edebiliyorsanız derhal kaçın, yoksa güvenli bir yer bulun.
- İlk sarsıntıyı hissettiğiniz anda sakin olun.
- Paniğe kapılmayın. Panik, sağlıklı düşünmenizi engelleyecek, hatalı, bilinç dışı hareket etmenize yol açacaktır. Bilinçli düşünebilmek, hazırlıklarınızı felaket Mnında değil, daha önce yapmanıza ve planlamanıza bağlıdır.
- 10-15 saniye içimde bulunduğunuz yerden bina dışına güvenli bir açık alana çıkma olanağınız ve planınız varsa, bunu derhal önceki bölümde anılan önlemleri alarak uygulamaya koyun.
- Eğer binayı terk edemiyorsanız, daha önce belirlediğiniz yaşam üçgeni alanına gidin ve yan yatarak cenin pozisyonunu alın.
Kesinlikle oradan oraya koşmayın ve ayakta durmayın.
Unutmayın Yan yatarak cenin pozisyonu almanız, hem ellerinizle başınızı korurken çevreyi görme ve gözlemleme şansı verecektir. Kolon, kiriş veya duvarlar bir anda düşmeyecek, bu hareket belli bir sallantının ardından gerçekleşecektir. Bu da size son dakikada da olsa vücudunuzu koruma şansı verecektir. - Herhangi bir şekilde enkaz altında ezilme durumu olduğunda vücudunuz bu şekilde azami korunma olanağına sahiptir. İç organlarınızın büyük bir bölümünü ve böbreklerinizden biEini çalışır durumda tutabilmek için en ideal şekildir.
- Enkaz altında öncelikle böbreklerin iflas ettiği bilinmelidir. Depremzedelerin kurtarılması halinde bile, vücudunda onarılamaz
hasarların oluştuğu ve bu nedenle ölüm olaylarının yaşandığı saptanmıştır. - Cenin pozisyonunun bir diğer özelliği ise, kurtarma ekiplerinin kazazedenin bulunduğu bölüme en küçük bir gedikten de olsa ulaşması halinde, onu bulunduğu yerden çıkartamazsa bile, eli¬i tutmasına izin vermesidir. Dış yardımın kazazedenin eline dokunması sayesinde, onu hayata bağlayacak çok önemli bir köprü kurulmuş olacaktır.
- Balkona çıkmaktan, merdivenden inmekten, asansöre binmekten kaçının. Kolon ve kirişlerden de uzak durun. Bu arada, camlar kırılabilir, kitaplıklar devrilebilir, mutfak dolaplarındaki tabak çanaklar dökülebilir. Bunları gözardı etmeyin.
Hazırladığınız deprem çantasına ulaşmak için zaman harcamayın.
Unutmayın: Eğer o an elinizin altında değilse pilli radyo, fener, konserve yiyecek ve içeceklerin bulunduğu çantaya ulaşmaya çalışmak, sakınmak ve korunmak için size gerekli olan süreyi çalabilir.
DEPREM SIRASINDA ARAÇTA BULUNANLAR
Yer sarsıntısını otomobilde, tünelde veya kapalı bir otoparkta hissettiğiniz anda;
- Paniğe kapılmayın.
- Yolda iseniz, aracınızı yol kenarına çekip, binalardan, elektrik direklerinden veya ağaçlardan uzakta durdurun.
- Tünel içinde iseniz ve çıkışa yakın değilseniz, aracınızı durdurup aşağıya inin ve yanına yan yatarak cenin pozisyonu alın. Aracınızın içinde durmayın. Aynı yöntemi kapalı bir otoparkta iseniz aynen uygulayın.
Unutmayın: Araç içinde olduğunuz takdirde, üzerinize düşen bir parça ile ezilme riski taşıyorsunuz; oysa dışına çıkıp, yanına yattığınız takdirde, üzerinize yıkılacak tavan, tünel Dibi büyük kitleler aracı belki ezecek, ama yok etmeyecektir.
ENKAZ ALTINDA İSENİZ
- Sükunetinizi koruyun,
- Durumunuzu değerlendirin, yaralı olup olmadığınızı belirleyin.
- Kıpırdayacak durumunuz varsa ve kesin bir çıkış yolu görebiliyorsanız hareketlenin, aksi takdirde pozisyonunuzu koruyun ve sakin olun. Fazladan her çaba, size gelecekte gerekli olacak enerjiyi ve suyu tüketecektir.
- Dışarıdan bir müdahale sesi duyana kadar bağırmaya çalışmayın, bu enerjinizi zamansız tüketmenize yol açacaktır. Bir ses duyduğunuzda cevap verin ve pozisyonunuzu anlatmaya çalışın.
- İlerleyen saatlerde dışarıya ses verebilecek bir ses kaynağı yaratma yolu bulun.
- Kurtarma ekipleri, olay yerine ulaştıklarında bakacakları ilk yer enkaz üzerinde kabarmış bölgelerdir. Kabaran bu bölgeler muhtemel yaşam üçgenlerinin olduğu noktalardır (buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinası, çelik para kasası, demir dolap vb.) böyle bir pozisyona sahipseniz, ilk ulaşılacak kurtarma bölgesindesiniz demektir.
DEPREMDEN SONRA
Deprem öncesi önlemlerinizi aldınız ve depremi az ya da çok hasarla atlattınız. Ön koşul paniğe kapılmamak, uyanık ve hızlı davranmak. Eviniz sizin dışarı çıkmanıza izin veriyorsa, binayı terketmeden önce çevrenizdeki seslere kulak verin. Bu sesler, sizden çok daha zor durumda olan insanlara ait olabilir. Sese olan yakınlığınız sayesinde binanın dışından yapılacqk bir yardımdan çok daha hızlı bir şekilde göçük altındakileri hayata kavuşturabilirsiniz.
Kalabalık mekanları boşaltırken sakin olmak, hasarı en az ölçüde atlatmak açısından önem taşır.
Toplu ve düzenli hareket bu safhada çok önemlidir. Binaların dışına çıktığınız andan itibaren de kurtarma çalışmalarına katılmak gerekir. Verebileceğiniz küçücük bir destek bir insanın hayatı, daha büyük yardımlar birden çok insanın hayatı demektir.
kaynak: http://www.saglik-info.com/INFO/deprem.asp