Dünyanın en büyük kalesi Malbork Kalesi!

Dünya var olduğu günden bu güne pekçok savaşa ev sahipliği yaptı. İmparatorluklar, krallıklar, devletler ve topluluklar, halklarını, vatandaşlarını ve devletlerini düşmanın getireceği savaştan ve yok edici etkilerden korumak için irili ufaklı kaleler inşa ettiler. Bu kalelerin bazıları düşmanı kapıların dışında tutmayı başarırken, bazıları ise savaş sırasında yıkılarak yok oldu. Ancak bazı eski ve efsanevi kaleler günümüze kadar sağlam kalarak gelmeyi başardı. Bu kalelerden biri de “dünyanın en büyük kalesi” unvanına sahip efsanevi Malbork Kalesi’dir. Bu nedenle Malbork Kalesi hakkında bilmeniz gereken tüm detayları bu yazımızda siz değerli okuyucularımız için derledik.

Malbork Kalesi’nin Yapımı 1406 Yılında Tamamlanmıştır

Yüzey alanı bakımından dünyanın en büyük kalesi ünvanının sahibi olan Malbork Kalesi, Prusya’da Haçlı Katolik Alman tarikatı olan Töton Şövalyeleri tarafından Ordensburg kalesi formatında inşa edilmiştir. Polonya’da bulunan kalenin etrafında şekillenen kasaba ise Türkçede “Mary’nin Hisarı” anlamına gelen Marienburg ismi ile tarih boyunca anılmıştır. 1406 yılında yapım süreci tamamlanan tamamlanan kale, klasik Orta Çağ mimarisinin tüm temel özelliklerine sahiptir. Ayrıca yapıldığı günden bu yana dünyanın en büyük tuğla kalesi olarak dünya genelinde kabul görmektedir.

Malbork Kalesi, 1997 yılında UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne eklenerek hak ettiği değere kavuşmuştur.

Kale, üç ana ve temel bölümden meydana gelmektedir: Yukarı Kale, Orta Kale ve Aşağı Kale. Her bir bölüm, dikkatlice ve tüm detaylar düşünülerek tasarlanmış ve savunma amaçlı olarak dizayn edilmiştir. Kalenin hemen dış çevresinde yer alan hendekler ve surlar, saldırılara karşı koruma sağlamak için yapılmıştır.

Malbork Kalesi, gotik mimarinin dünya üzerindeki en zarif örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Dikkatlice işlenmiş duvarlar, kemerler ve sütunlar, ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkarmakta. İç mekanlarında ise muhteşem freskler ve süslemeler yer almaktadır. Ziyaretçiler, kaledeki müzede sergilenen eserler aracılığıyla Teuton Şövalyeleri’nin tarihine ve bu etkileyici yapıya dair ddetaylı ve kapsamlı bilgi edinebilmektedirler.

Malbork Kalesi, Polonya tarihi açısından son derece önemlidir ve Orta Çağ’dan kalma bu etkileyici yapı, tarihseverler ve turistler için benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Kalenin kendine has mimarisi ve zengin tarihine tanıklık etmek, insanları şaşkınlık ve hayranlık içinde bırakacak bir yolculuktur.

Malbork Kalesi 30 Yıl Savaşlarında Polonya Kralı IV. Kasimir’e Satıldı

Malbork Kalesi, 13. yüzyılda Töton Şövalyeleri tarafından inşa edildikten sonra uzun yıllar onlar tarafından kullanılmıştır. Ayrıca bir dönem manastır vazifesi dahi görmüştür. Ancak Nogat Nehri’nin doğu bölümünde yer alan kale, 15. yüzyılda gerçekleşen 30 Yıl Savaşları sırasında Polonya Kralı IV. Kasimir’e satılmıştır. Kale daha sonra hem askeri üs hem de kraliyet alanı olarak Polonya tarafından kullanılmıştır.

Malbork Kalesi Çok Sayıda Savaş ve Gördü ve Çok Fazla Hasar Aldı

13. yüzyılda yapım süreci tamamlanan ve tıpkı bir insan gibi günden güne büyüyen ve gelişen kale, birçok savaşa maalesef tanık oldu ve by savaşlar esnasında çeşitli hasarlar aldı. Ancak hiç şüphe yok ki, en çok hasar aldığı ve olumsuz manada etkilendiği zaman 2. Dünya Savaşı dönemiydi. Malbork Kalesi, 2. Dünya Savaşı boyunca Nazilerin kontrolü ve denetimi altındaydı. Bu zaman diliminde kalenin yarısından fazlası yerle yeksan oldu. Savaşın sonunda,savaşı Nazilerin kaybetmesiyle birlikte Malbork şehri ve kale tekrar Polonya’nın ayrılmaz bir parçası oldu. Kale, büyük tahribata neden olan 1959’da çıkan yangının ardından, 1962 yılında restorasyona alındı ve yürütülen restorasyon çalışmaları ile kalenin büyük bir çoğunluğu yeniden inşa edildi.

1961 Yılından Beri Kale Müze Olarak Kullanılmaktadır

Malbork Kalesi, 1961 yılından itibaren müze olarak kullanılmaya başlanmıştır. Müzenin içinde eski sanat ve kraliyet eserleri, bilimsel çalışmalar, çeşitli koleksiyonlar ve Tötonik Düzen ile ilgili birçok tarihi şey ve eser sergileniyor. Müzedeki en zarif ve eşsiz parçalardan biri ise kehribar sanat eserleridir. Malbork Kalesi Müzesi ayrıca, 40 binden fazla parçayı içerisinde barındırıyor. Bu da onu Avrupa’nın en güzide müzelerinden biri yapıyor.

Malbork Kalesi’ni büyük bir cazibe merkezi haline getiren temel şey, sadece içinde sergilenen eşsiz güzellikteki parçalar değildir. Ayrıca kale ve yapımı esnasında kullanılan parçalar, gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak sanatseverler tarafından kabul görmektedir. Polonya’ya giden herkesin bu kaleyi mutlaka ziyaret etmesi gerekir. Ancak küçük ve önemli bir uyarıda bulunalım; kale, sahip olduğu 143,591 metrekarelik bir alan ile oldukça büyük bir alanı kaplıyor. Yani kalenin tamamını gezmek saatler hatta günler sürebiliyor.

Benzer İçerik: