Konut yatırımında geri dönüşün en kısa olduğu iller
Konut yatırımlarının kira gelirine dayalı geri dönüş sürelerinin hesaplandığı araştırmanın sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Detaylar yazımızda…
Emlakjet, Türkiye’nin kira gelirine dayalı gayrimenkul yatırımlarını analiz eden Geri Dönüş Endeksi’ni (GDE) geçtiğimiz günlerde yayınladı. Yayınlanan bu endeks, bir gayrimenkulün kira gelirleri üzerinden yatırım maliyetini karşılaması için gereken süreyi detaylı bir şekilde analiz ediyor.
Bilhassa son dönemde konut fiyatlarında gözlemlenen durağan seyirle birlikte, bazı bölgelerde kira gelirlerinde yaşanan hatr-ı sayılır artışlar geri dönüş sürelerini kısaltırken, diğer bölgelerde yaşanan talep düşüşü ve sabit kalan kira fiyatları bu sürelerin belirli ölçüde uzamasına sebep oluyor. Bu yazımızda Emlakjet’in yayımladığı Geri Dönüş Endeksini siz değerli okuyucularımız için analiz etmeye çalıştık…
Gayrimenkul Yatırımının Geri Dönüş Süresi 3 Yıl Düştü
Emlakjet’in yayınladığı verilere göre, Türkiye genelinde geri dönüş süreleri 17 yıldan 14 yıla kadar düşmüş durumda. Geri dönüş sürelerindeki bu azalma, gayrimenkul yatırımlarını daha cazip ve makul hale getiriyor Yatırımcıların kısa geri dönüş süreleri sayesinde daha hızlı, daha korkusuz ve daha verimli yatırımlar yapmasına imkan sağlıyor.
İstanbul’da Durum Türkiye Genelinden Farklı
Türkiye’nin en güzide ve en büyük üç olan Ankara, İstanbul ve İzmir’de konut geri dönüş süreleri 2024 yılı Kasım ayı itibarıyla 2023 yılına göre belirgin bir şekilde kısaldı. Bu üç büyükşehrimiz içerisinde en kısa geri dönüş süresine sahip ilimiz, 12 yıl ile başkent Ankara oldu. Metropol şehrimiz İstanbul’da bu süre 15 yıl olarak tespit edilirken, İzmir’de bu süre 16 yıl olarak kaydedildi. Ankara’nın bu güçlü ve hızlı performansında, deprem sonrası şehre yönelik artan talebin bir hayli etkisi var. Artan talep, kira fiyatlarını yukarı yönlü yükseltirken, konut fiyatlarının aynı oranda artış göstermemesi bu sürecin hızlanmasına katkı sağlıyor. Bu eğilim, Başkent Ankara’yı yatırımcılar için oldukça cazip bir seçenek haline getiriyor.
Yatırım İçin En Cazip İlçeler Hangileri?
Büyükşehirlerdeki ilçeler için yapılan analizler, yatırım fırsatlarını ilçe bazlı daha belirgin hale getiriyor. İstanbul’da geri dönüş süresi en kısa olan ilçelerin başında Beylikdüzü 11 yıl ile, Esenyurt 12 yıl ile Gaziosmanpaşa ise 13 yıl ile listenin ilk sıralarında yer alıyor. Diğer taraftan, Sarıyer ilçesinde geri dönüş süresi 22 yıl gibi oldukça yüksek bir süre olarak karşımıza çıkıyor. Ankara’da geri dönüş süresi en kısa olan ilçeler ise Çubuk, Mamak ve Polatlı olurken bu ilçelerde geri dönüş süresi yalnızca 12 yıl. Geri dönüş süresi anlamında en uzun süreye sahip ilçe Çankaya İlçesi olurken bu ilçede geri dönüi süresi 15 yıl olarak kayıt altına alındı. İzmir’de ise geri dönüş süresi en kısa olan ilçeler Aliağa 12 yıl, Konak 13 yıl ve Bergama 14 yıl olarak tespit edildi. İzmir’de geri dönüş süresi en uzun süre olan ilçe ise Çeşme iİlçesi oldu. Bu ilçe de geri dönüş süresi 24 yıl olarak tespit edildi.
Yayınlanan bu veriler, büyükşehir ilçelerindeki geri dönüş sürelerinin yatırım fırsatlarını çeşitlendirdiğini ve bilhassa kısa zaman diliminde geri dönüş bekleyen yatırımcılar için bazı bölgelerin önemli fırsatlar sunduğunu gösteriyor.
Geri Dönüş Süresi En Düşük İl Niğde Oldu
2024 yılı Kasım ayı itibariyle geri dönüş süresinin en düşük olduğu iller arasında Niğde, Ankara ve Mersin listenin ilk sıralarında karşımıza çıkıyor. Niğde’de geri dönüş süresi 8 yıla kadar gerilirken, Ankara ve Mersin’de ise bu süre12 yıl olarak tespit edildi. Ankara’daki geri dönüş süresi, 2023 yılına kıyasla %14 oranında azalmış durumda. Geri dönüş süresinin en yüksek olduğu iller arasında Isparta, Burdur ve Antalya listenin ilk sıralarında yer alıyor. Bu üç ilimizde geri dönüş süreleri sırasıyla 20 yıl, 20 yıl ve 19 yıl olarak tespit edildi.
Emlakjet’in açıkladığı verilere göre, geri dönüş süresi en çok kısalan üç ilimiz arasında Siirt, Bayburt ve Niğde yer alıyor. Bu üç ilimizdeki geri dönüş süreleri gözle görülür şekilde azalış eğilimi gösterirken, en çok uzayan iller arasında Kilis, Bingöl ve Hatay yer alıyor. Bu illerdeki uzun geri dönüş süreleri ise talep düşüşü ve sabit kalan kira fiyatlarıyla bağlantırılandırılıyor.
1+1 Tipi Konutlar Daha Cazip
Yine Emlakjet tarafından oda sayısına göre yapılan analizlerde, daire büyüklüğü arttıkça geri dönüş sürelerinin uzadığını gösterdi. 1+1 formatındaki dairelerde geri dönüş süresi ortalama 13 yıl seviyesinde iken, 2+1 tipi dairelerde bu süre 14 yıla, 3+1 tipi dairelerde ise 16 yıla kadar yükseliyor. Küçük metrekareli daireler, genellikle daha düşük maliyete sahip olmaktadır. Bu tür daireler kısa bir zaman diliminde vadeli kira getirisi hedefleyen yatırımcılar için cazip seçenekler sunuyor. Bu formattaki daireler, yüksek kira getirisi sağlayabilen ve hızlı bir şekilde kiraya verilebilen mülkler olduğu için yatırımcılar için daha avantajlı ve daha cazip hale geliyor. Büyük metrekareli dairelerde ise geri dönüş süresi bir miktar daha uzun olabiliyor. Çünkü bu konseptteki daireler genellikle daha pahalı olup, daha yüksek fiyatlarla kiralanıyor ve uzun vadede kendini amorti edebiliyor. Özet olarak, büyük evlerin daha düşük geri dönüş süresiyle yatırımcılara daha fazla değer sunabileceği sonucunu doğuruyor.
Emlakjet’in yayınladığı verilerine göre, bina yaşı arttıkça gayrimenkul yatırımlarındaki geri dönüş süreleri bariz şekilde kısalıyor. 0-4 yaş arasındaki binalarda geri dönüş süresi Türkiye genelinde ortalama 16 yıl olurken, 5-20 yaş arası binalarda bu süre 15 yıla, 20 yaş ve üzeri binalarda ise 14 yıla kadar azalıyor. Bu tablonun ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri, 20 yaş üzeri binaların genellikle daha düşük satış fiyatlarına sahip olması olarak gösterilebilir. Daha düşük satış fiyatı, kira getirisi ile mukayese edildiğinde yatırımcılara daha kısa sürede geri dönüş sağlıyor.
Ayrıca, 20 yaş üzeri binaların kentsel dönüşüm potansiyeli, bu yapıların yatırım açısından cazibesini bariz şekilde artırıyor. Düşük maliyetle alınan bu tipteki binalar, kısa zaman diliminde kira getirisi imkanı sunarken, uzun vadede yenilenme ve değer artışı imkanı da sağlıyor. Bu sayede yatırımcılar, hem düzenli gelir elde ediyor hem de gelecekte kentsel dönüşüm projelerinden kazanç sağlama fırsatı yakalıyor.