Mimarlığın Temel Ögesi: Mekân

Mimarlık nedir? Bir yapıyı mimari yapan nedir? Mimarlığın gösterim dili nedir? Mimari ve mekan arasındaki ilişki nedir? Tüm bu soruların cevabı yazımızda…

Toplum mimarlığa güzel sanatlara göre ilgisiz kalmaktadır. Ancak mimarlık, yaşamı şekillendiren, oluşturan binaları, yapıları kapsamaktadır. Bu nedenle bu yapılara kayıtsız kalınmamalıdır. Mimarlığın diğer sanatlardan farkı içine girilebilir, deneyimlenebilir olmasıdır. Böylece toplumda geçmişten günümüze uzanan bir arkitektonik kültür oluşturmaktadır. Hazırda varolan arkitektonik yapıdan yararlanan ve geride yeni değerler bırakan kültürel miras olarak algıladığımız mimarinin biçimlenişi ve ifade dili tartışılmaktadır.

Mimarinin Güzel Sanatlardan Farkı İfade Dilidir

Temel sorun mimarlığın resim ve heykelin yansıması olarak gösterilmesidir. Ancak mimarlık kendini göstermek için yöntem olarak resmin iki boyutlu, heykelin üç boyutlu ifade dilini kullanarak kullanıcıları bir tür deneyime sokmaktadır. Mimari ögeyi temsil araçları plan, cephe, kesit ve fotoğraf gibi detaylar olmasına rağmen bunların oluşturduğu boşluk gerçekten de mimarlık mıdır? Bunların oluşturduğu sadece çizilen şeyden başka bir şey değildir. Bu çizilen mimari duvarların çevrelediği ‘mahfaza’ ve onun içeriği ‘iç mekândan’ oluşmaktadır.

Mimaride 4. bir boyut olarak ‘deneyim’

Çizileni veya inşa edileni mimari yapan bu mahfazanın kaç boyutluluğudur. Boyut kavramı resimde kübizm ile zaman kavramının da deneyime dahil olması, farklı perspektiflerden algılananın yansıtılması, ile 4. bir boyut olarak geliştirilmiştir. Bu gelişimde mimarlık için mimari eserin belirlenmesinde belirleyici olmuştur. Bu gelişim mimari eserin anlaşılabilmeleri ve yaşanabilmeleri için, bizim orada bulunmamızı gerektirir ve bizim mekânda dolaşma süremiz 4. boyut olarak yansıtılmaktadır. Ancak mimaride mekân yalnızca 4 boyut olarak yansıtılamaz. ‘’Binanın içinde yer değiştirerek, binaya peş peşe değişik bakış açılarından bakan insan, deyim yerindeyse, 4. boyutu kendisi yaratır ve böyle yapmakla mekâna bütünsel gerçekliğini kazandırır.’’ (Bruno Zevi,2000)

Mimarlık-Mekan Arasındaki İlişki

Mimarlık nedir? ‘’iç mekânı’’ hesaba katan iç mekânı bizi kendine çeken, bizi yücelten, üzerimizde manevi egemenlik kuran şey bir mimarlıktır. Kısacası deneyimlenebilen ve duyulara hitap edebilen mekân mimaridir. Peki mekân deneyimi sadece içeride midir? İçeride olmayan köprü, taş, çeşme, zafer takı, ağaç öbekleri, bina cepheleri vb. ise kentsel mekânı oluşturmaktadır. Mekânı mimari ve kentsel mekân olarak ayırmak söz konusu olabilir. Böylece başka bir soru daha yöneltilmiştir. Binanın mekânsal yorumu bir mimari eseri yorumlamaya yeterli midir? Sadece mekânsal değer değil fonksiyonel (ekonomi, ticari, toplumsal, teknik vb.) değer de önemlidir. Mimari gerçeklik bunların bütünüdür. Böylece tek başına mekân tanımı veya yorumu mimarlığı açıklamaya yetmez. Mimarlık bizi ve yaşamımızı kapsayan bir çerçevedir.

Benzer İçerik

Sabia Yıldıztekin
Merhaba, ben Sabia Yıldıztekin 2019 yılında Bursa Teknik Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölümü'ne  mimarlık öğrencisi olarak başladım. An itibariyle öğrencilik hayatıma devam ederken  bir yandan da mimarlığa dair çeşitli içerikler üretmeye çalışıyorum.
    ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

    Henüz yorum yapılmamış.