Sorularla Deprem
1. Deprem nedir?
Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak, geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına deprem denir. Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan yapıların hasar görüp, can kaybına uğratacak şekilde yıkılabileceğini gösteren bir doğa olayıdır.
2. Deprem nasıl oluşur?
Depremlerin önemli bir bölümü yeryüzünden yaklaşık 670 km. derinliklere kadar uzanan elastik “üst manto” içinde meydana gelmektedir. Bu derinlikten daha derinlerde sıcaklık 400 derecenin üzerinde olduğu için, yer değiştirme hareketi depreme neden olmadan, “krip” denilen yavaş plastik şekil değiştirme enerjisi şeklinde yutulur. Buna karşılık elastik üst kısımda ise, her yıl olması gereken birkaç cm.’lik yer değiştirme, yüzyıllarca birikir ve sonrasında birkaç metrelik yer değiştirme halinde büyük bir depremle ortaya çıkar.
3. Depremin değişik türleri var mıdır?
Depremler oluş nedenlerine göre değişik türlerde olabilir. Levhaların hareketi sonucu olan depremler genellikle “tektonik” depremler olarak nitelenir ve bu depremler çoğunlukla levhaların sınırlarında oluşurlar. Yeryüzünde olan depremlerin yüzde 90’ı bu gruba girer. Volkanların püskürmesi sonucu oluşan depremler ise “volkanik” depremlerdir. Yerin derinliklerinde ergimiş maddenin yeryüzüne çıkışı sırasında, fiziksel ve kimyasal olaylar meydana gelir ve bunun sonucunda oluşan gazlar, patlamalara neden olarak bu tür depremleri meydana getirir. Yanardağlarla ilgili olduklarından yereldirler ve önemli zararlara neden olmazlar. Yer altındaki boşlukların (mağara), kömür ocaklarındaki galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukların tavan blokunun çökmesi ile meydana gelen depremlere ise “çöküntü” depremleri adı verilir.
4. Fay ne demektir?
Yer altında, iki bloğu birbirinden ayıran bir bölgedir. Uzunluğu santimetrelerle de ölçülebilir, binlerce kilometre de olabilir. Depremlerin büyük çoğunluğu, aslında bir çatlak olan bu fay hattının sağ ve sol tarafında kalan blokların, belirli periyodlarla hareket ederek yer değiştirmesinden meydana gelir.
5. Fayların da çeşitleri olur mu?
Faylar genellikle hareket yönlerine göre isimlendirilirler. Daha çok yatay hareket sonucu meydana gelen faylara “doğrultu atımlı fay” denir. Fayın oluşturduğu iki ayrı bloğun birbirlerine göreli olarak sağa veya sola hareketlerinden de bahsedilebilir ki; bunlar sağ veya sol yönlü doğrultulu atımlı faylara bir örnektir. Düşey hareketlerle meydana gelen faylara da “eğim atımlı fay” denir. Fayların çoğunda hem yatay, hem de düşey hareket bulunabilir.
6. Deprem sırasında fay hattında ne olur ?
Deprem, fay hattı üzerinde meydana gelir. Aslında bir çatlak olan bu hattın sağ ve sol tarafında kalan blokların belirli yönlere doğru kaymaya başlamasıyla, çatlak genişler.
7. Depremde “yer yarılması” neden olur ?
Fay hattı çatlağının genişlemesinin yüzeye kadar çıkması, yer yarılmalarını meydana getirir. Ancak bu durum bütün depremlerde görülmeyebilir.
8. Hangi depremlere büyük, hangilerine küçük depremler denir?
Richter ölçeğine göre 7-7.99 şiddetindeki depremlere büyük deprem, 2 ve daha küçük şiddettekilere de küçük depremler denir.
9. Ana şok ne demektir?
Öncü depremlerle artçı depremler arasında meydana gelen ve hepsinden daha şiddetli olan depreme ana şok veya deprem denir.
10. Öncü deprem nedir?
Bazen büyük bir depremden önce küçük sarsıntılar olur. Bu küçük sarsıntılara öncü depremler denir.
11. Artçı deprem nedir?
Büyük bir depremden sonra belli bir süre daha, çok sayıda küçük sarsıntılar olur. Bunlara artçı depremler denir.
12. Artçı depremlerin de zararları olabilir mi?
Artçı depremler ana şoktan sonra ortalama 2-3 ay kadar sürebilir. Ancak gün geçtikçe artçı depremler hem seyrekleşir, hem de şiddetleri azalır. Ana şokta yıkılmamış bile olsalar, önemli hasar görmüş olan binalar bu artçı depremlerde yıkılabilirler.
13. Tsunami ne demektir?
Odağı deniz dibinde olan “derin deniz” depremlerinden sonra oluşan ve bazen kıyılarda büyük hasarlara neden olan çok büyük dalgalara Tsunami denir. Deniz depremlerinin çok görüldüğü Japonya’da Tsunami’den 1896 yılında 30.000 kişi ölmüştür.
14. Odak noktası (hiposantr) nedir?
Odak noktası; yeraltında deprem enerjisinin ortaya çıktığı, yani depremin başladığı noktadır. Bu noktaya iç merkez de denir. Gerçekte enerjinin ortaya çıktığı yer bir nokta değil bir alandır, ama pratik uygulamalarda nokta olarak kabul edilmektedir.
15. Dış merkez (episantr) nedir?
Yeraltındaki odak noktasının, yer üzerindeki izdüşümüdür. Burası depremin en çok hasar gören veya en kuvvetli hissedildiği nokta, daha doğrusu alandır. Depremin merkez üssü de denen dış merkez alanı, depremin şiddetine bağlı olarak çeşitli genişliklerde olabilir. Büyük bir depremde bu alan, bazen yüzlerce kilometreyle ifade edilebilir.
16. Odak derinliği nedir?
Depremde enerjinin açığa çıktığı odak noktasının, yeryüzünden en kısa uzaklığı, depremin odak derinliği olarak adlandırılır. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilirler. Bu sınıflandırma tektonik depremler için geçerlidir. Yerin 0-60 km. derinliğinde olan depremler sığ deprem olarak nitelenir. Yerin 70-300 km. derinliklerinde olan depremler orta derinlikte olan depremlerdir. Derin depremler ise 300 km.’den fazla derinlikte meydana gelir. Türkiye’de olan depremler genellikle sığ depremlerdir. Derin depremler geniş alanlarda hissedilir, ancak yaptıkları hasar azdır. Sığ depremlerde ise hasar daha fazla olur.
17. Deprem şiddeti nedir?
Herhangi bir derinlikte meydana gelen depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanır. Diğer bir deyişle depremin şiddeti; onun yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Şiddet, depremin kaynağındaki büyüklüğü hakkında doğru bilgi vermez.
18. Şiddet cetveli ne demektir?
Depremin şiddeti şiddet cetvellerine göre değerlendirilir. Diğer bir deyişle deprem şiddet cetvelleri, depremin etkisinde kalan canlı ve cansız her şeyin depreme gösterdiği tepkiyi değerlendirmektedir. Bir deprem oluştuğunda, bu depremin herhangi bir noktadaki şiddetini belirlemek için, o bölgede meydana gelen etkiler gözlenir. Bu izlenimler şiddet cetvelinde hangi şiddet derecesi tanımına uygunsa, depremin şiddeti, o şiddet derecesi olarak değerlendirilir.
19. Deprem büyüklüğü (Magnitüd) nedir?
Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin ölçüsüne göre tanımlanır. Enerjinin doğrudan doğruya ölçülmesi olanağı olmadığından, Amerikalı Prof. C. Richter tarafından 1930 yıllarında bulunan bir yöntemle, depremlerin aletsel bir ölçüsü olan “Magnitüd” tanımlanmıştır. Richter, depremin dış merkezinden 100 km. uzaklıkta ve sert zemine yerleştirilmiş özel bir sismografla kaydedilmiş zemin hareketinin mikron cinsinden ölçümüdür.
20. Richter ölçeği nedir?
Depremlerin şiddetini ölçmek için Richter ölçeği kullanılır. Şiddet ölçüleri öylesine ayarlanmıştır ki, ölçekteki her birim, enerji olarak bir öncekinin 30 katıdır. 2’lik şiddet çok zor hissedilir. Oysa 7’lik şiddet büyük bir alanda yıkıcı etkiye sahip depremin alt sınırıdır.
21. Günümüzde kaç çeşit şiddet cetveli kullanılıyor?
Günümüzde “Mercalli” ve “Medvedev-Sponheur-Karnik” cetvelleri kullanılır. Her iki cetvel de XII şiddet derecesini kapsar.
22. Şiddet derecelerine göre depremler ne gibi hasarlara neden olur?
I. derece: İnsanlar tarafından hissedilmeyip, ancak duyarlı sismograflar tarafından kaydedilir.
II. derece: Üst katlarda hareketsiz birkaç kişi tarafından sezilebilir. Asılı cisimler sallanabilir.
III. derece: Kapalı yerlerde, özellikle üst katlarda hissedilir. Duran otomobiller sallanabilir.
IV. derece: Kapalı yerlerde hissedilir. Tabaklar ve pencere camları tıkırdar, duran arabalar sallanır. Binaya çarpan ağır bir kamyon gibidir.
V. derece: Hemen herkes tarafından hissedilir, uyuyanların çoğu uyanır. İnce cisimler kırılır, sıvalar çatlar, ağaçlar sallanır.
VI. derece: Herkes tarafından hissedilir, çoğu dışarı fırlar. Az zarar veren bu şiddetteki depremde ağır eşyalar hareket eder, biraz sıva dökülür.
VII. derece: Herkes dışarı koşar. Standart binalarda az, standartın altındakilerde çok hasara neden olur. Otomobil kullananlar tarafından da hissedilir.
VIII. derece: Sağlam yapılı binalar az, sıradan olanlar çok zarar görür. Baca ve anıtlar yıkılır. Otomobil kullananlar çok etkilenir.
IX. derece: Bütün binalar çok hasar görür, temeller kayar. Yerde yarıklar oluşur.
X. derece: Sağlam yapılı ahşap ve taş yapılar yıkılır. Tren yollarında raylar eğrilir, toprak çatlar, toprak kaymaları, nehir taşmaları görülür.
XI. derece: Çok az taş yapı ayakta kalır. Köprü ve yeraltı boruları parçalanır. Toprakta geniş çatlaklar, çöküntüler meydana gelir.
XII. derece: Toplu zarar görülür. Toprak dalgaları, deniz dalgaları gibi görünür. Görüş çizgisi bozulur.
23. Bir deprem merkezinin konumu nasıl saptanır?
Bir deprem merkezinin konumu, üç kayıt istasyonu tarafından, uzaklığı saptanarak bulunur. Her istasyon P ve S dalgalarının değişik varış zamanlarını kaydeder ve deprem merkezinden uzaklığın ölçülmesini sağlayan bir grafik kullanır. Bu uzaklık daha sonra her istasyon çevresinde birer dairenin yarıçapı olarak alınır. Deprem merkezi bu üç dairenin kesişme noktasında yer alır.
24. Deprem dalgası nedir?
Depremi oluşturan faylanma ile birlikte, odaktan çeşitli türlerde sismik dalgalar yayılır. Sismik dalgalar başlıca iki türdür. Birincil (P) dalgalar sıkıştırma dalgalarıdır ve kaya taneciklerinin bir sarmal yay gibi öne arkaya titreşmelerine yol açar. İkincil (S) ya da makaslama dalgaları, taneciklerin titreşen bir gitar teli gibi dalga yönüne dik açıyla gidip gelmelerine neden olur. P ve S dalgaları yüzeye vardıkları zaman uzun dalgalara dönüşür ve bunlar ya yüzey boyunca dalga yönüne dik açıyla yatay olarak titreşerek ya da deniz dalgaları gibi hareket ederler. Sismik dalgaların izlediği yol, kayaların yoğunluğuna göre değişir ve merkezden uzaklaştıkça eğilir. Birincil (P) dalgalar gaz, sıvı ve katıların içinden geçebilir. Bunlar en hızlı olanlardır ve basıncın doğurduğu koşullar yüzünden mantodan geçerken hızlarını artırırlar. Bu dalgalar, dış çekirdekte yavaşlayıp, iç çekirdekte hızlanırlar. İkincil (S) dalgalar yalnızca katılardan geçer ve erimiş haldeki yoğun çekirdeğe giremezler. Dalgalar aşağı indikçe artan yoğunluktaki tabakalarla karşılaşır ve onlar tarafından kırılarak ya da bükülerek, eğik yollar çizerler.
25. Sismografi nedir?
Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına denir.
26. Sismograf nedir?
Sismograflar sismik dalgaları saptayan ve kaydeden araçlardır. Sismografların çoğunda, deprem sırasında aracın geri kalan kısmı hareket ederken, hareketsiz duran sabit bir kütle bulunur. Bazı sismograflar yatay, bazıları dikey hareketleri saptar. Dalgaların izi hareketli bir kağıt şerit üstüne, titreşen bir kalem tarafından çizilir. P ve S dalgalarının varışları arasındaki süre hesaplanabilir ve bir grafiğe geçirilen bu süre, istasyonla deprem merkezi arasındaki uzaklığı verir.
27. Deprem olacağı önceden bilinir mi?
Hayır. Deprem herhangi bir yerde ve zamanda olabilir. Ancak önceden bilinemese de, meydana gelebilecek hasarlar, yıkımlar, can kayıpları en aza indirilebilir. Bunun için evlerin, iş yerlerinin ve insanların, depreme karşı her an hazır durumda olmaları gerekir.
28. I., 2. ve 3. derece deprem bölgesi ne demektir?
Geçmiş dönemdeki depremler ve fayların konumlarının incelenmesi soncunda deprem bölgeleri belirlenmiştir. Bölgelere taşıdıkları risk oranına göre numaralar verilir. En fazla deprem riski taşıyan bölge, I. derece deprem bölgesi olarak adlandırılır. Derece yükseldikçe risk azalır.