Türkiye’nin en meşhur evleri…
Ülkemizde bulunan bazı şehirler kendine has mimarisi ile inşa edilen evleriyle tanınıyor. Mardin’den Bodrum’a evleriyle ünlü bu yapıları tanımaya hazır olun.
Ülkemizin konumlandığı topraklar tarih boyunca pek çok farklı uygarlığa ve yüzlerce devlete ev sahipliği yapmıştır. Türkiye’nin sahip olduğu bu geniş kültürel birikim birden fazla mimari akımın ve bu mimari akımların etkisinde pekçok güzel yapının yapılmasına olanak sağlamıştır. Bu yazımızda, ülkemizin doğusundan batısına kuzeyinden güneyine kendine has renk ve tasarımlarıyla içerisinde bulundukları şehirleri de meşhur eden evleri tanıtmaya ve tanımaya çalışcaz.
1-) Mardin Evleri
Mardin evleri sahip olduğu özgün mimari yapısı ve farklı görüntüsüyle herkesin lgisini çekmektedir. Ayrıca evlerin sahip olduğu kendine has mimari, yöre insanın yaşam tarzı hakkında da bize bazı ipuçları vermektedir. Evlerin terasları ve taraçaları diğer evlerin görüş açısını engellemeyecek şekilde tasarlanmıştır. Aynı zamanda bu mimari tasarım insanların birbiriyle konuşup birbirlerinden rahatsızlık duymadan komşuluk edebilmelerine imkan sağlamaktadır. Her yıl on binlerce yerli ve yabancı turist, açık-yarı açık avluları, terasları, geniş balkonları ve asma katlarıyla ünlü bu evleri ziyaret etmektedir. Yüksek tavana sahip bu evler yazın serin kışın da ısı izolasyonu sağlayarak sıcak tutmaktadır.
Mardin evleri tamamıyla sarı kalker taşından inşa edilmiştir. Bu taş kolayca işlenebilen sarımtrak işlevsel bir taştır. Bu taş ocaktan çıkarılır çıkarılmaz hemen sertleşmektedir. Kalker taşı günümüzde de halen sıklıkla kullanılmaktadır. Mardin evlerin içinde de tercih edilen bu sarımsı taş sahip olduğu doğal formundan ötürü sıva malzemesi gerektirmez. Evlerin iç bölümlerindeki duvarların temizliği taş kırıntılarının kum haline getirilmesiyle yapılır. Mardin, taşçılığa ve taş işleme kültürüne günümüzde de sım sıkı bağlıdır.
2-) Amasya Evleri
Amasya Evleri tarih boyunca pek çok badire atlatmasına rağmen hala ayakta kalmayı başarmıştır. Özellikle Yeşilırmak nehri kıyısının her iki tarafına boylu boyunca inşa edilmiş eski Amasya evlerinin görüntüsü ve kendine has mimarisi ile görülmeye değerdir. Amasya evleri hımış ve bağdadi mimari tarzında inşa edilmiş yapılardır. Yan yana, sırt sırta bitişik formda inşâ edilmişlerdir. Bu evlerin büyük çoğunluğun da alt kat bodrum üstü ise tek ya da iki kat şeklindedir. Eski Osmanlı evlerinin büyük çoğunluğunda olduğu gibi Amasya evlerindede haremlik/selamlık bölümleri mevcuttur. Bu evlerin bahçeleri evin ortasında gözlerden ırak olup komşuların rahatsız olmaması için yüksek bahçe duvarlarına sahiptir. Bahçe içerisinde günlük mutfak ihtiyaçları için su kuyusu ve ocak yer almaktadır.
3-) Harran Evleri
Harran’ın meşhur konik külah görünümlü evleri bölgenin en çok dikkat çeken mimari yapılarıdır. Bu kubbeli evlerin mazisi Milattan Önceye kadar gitmektedir. 1980’li yıllarda bu evler Anıtlar Kurulu tarafından koruma altına alınmıştır. Harran Evleri, tamamen çamur veya kil tuğlalardan imal edilmiştir. Evlerin yapıldığı malzemenin doğal özelliklerinden ötürü bu evler hane sakinlerini yazın kavurucu sıcaklardan kışın ise soğuk havalardan korumayı başarır.
Harran evleri inşai açıdan bindirme tekniği denilen bir metodla inşâ edilmiştir. Kare ya da kare forma yakın şekilde tuğlalar örülür ve tepeye doğru daralan konik biçimli evler düzgün bir şekilde oluşturulur. İçeriden kemerlerle birbirine bağlanmış 4-5 adet konik kubbe sayesinde oldukça ferah mekanlar oluşturulur. Bu kubbelerin üst tarafları bir miktar açık bırakılır, bunun temel sebebi hem aydınlanmayı sağlamak hem de dumanın bu delikten tahliye edilmesini sağlamaktır.
4-) Odunpazarı Evleri
Odunpazarı Evleri, Eskişehir’in ilk yerleşim noktalarını oluşturan Odunpazarı semtindeki Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi ve muhteşem evlerdir. Safranbolu, Beypazarı, Göynük gibi yerlerdeki mimari özellik ve motifler ile aynı formdadır. UNESCO tarafından dünya mirası listesine alınmıştır.
Odunpazarı evleri Osmanlı İmparatorluğu’nun son demlerinde bölgenin zengin aileleri tarafından yaptırılmışlardır. Günümüzde hala bu evlerde hayatlarını sürdürenler mevcuttur. Bu tarihi evlerin bazıları Eskişehir Büyükşehir Belediye’si tarafından restore edilmiştir.
Geleneksel Anadolu Türk mimarisinin en güzide örneklerinden biri olan Odunpazarı Evleri, sahip olduğu bitişik cumbalı mimarisi ve ahşap süslemeli yapısı ile günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başararak Türkiye’nin en meşhur evlerinden biri olmaya devam etmektedir.
5-) Kapadokya Evleri
Kapadokya Pers dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” manasına gelmektedir. Kapadokya Evleri, 60 milyon yıl evvel, Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır.
Kapadokya bölgesi, Peri bacalarına oyulmuş tarihi evler, yeraltı şehirleri ve kaya evleriyle son derec ilginç yerleşim alanlarını içerisinde barındırır. Kapadokya’daki kayalar ve peri bacaları lav ve tüften oluştuğundan oyması ve belli bir şekile sokulması oldukça basittir.
Günümüzdeki Kapadokya evleri yüksek tepelere ve yamaçlara inşa edilmişlerdir. Bu evler ya kayaların yontulmasıyla ya da kesme taşlarla iaml edilmiştir. Bu kesme taşlara şekil verilmesinin son derece basit olması evlerdeki taş işçiliğini de ilerletmiştir. Kapadokya evlerinin büyük yüksek duvarlarla dış dünyadan izole edilmiş ‘hayat’ ismini verdikleri geniş avluları bulunur. Evin mutfağı, ahırı ve kileri hep bu geniş ve ferah avluya açılır. Kapadokya evlerinde bilhassa kapı ve pencerelerde de ahşap oymacılığının en güzide örnekleri yer alır.
Çok uzun süre hakettği ilgi ve alakayı görmemiş olan Kapadokya evleri, son yıllarda turizm sayesinde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini cezbetmeyi başarmış ve bu sayede restore edilip otel, kafeterya ve restorant olarak kullanılmaya başlamıştır.
6-) Beypazarı Evleri
Başkent Ankara’da bulunan dillere destan Beypazarı Evleri, genellikle iki veya üç katlı olanrak inşa edilmiş geleneksel yapılardır. Zemin katlar genellikle moloz taştan, üst katlar ise ahşap iskeletli olup, ahşap ve kerpiç dolgulu olarak yapılmıştır. Cephenin tüm kapı ve pencereleri şekil ve boyut olarak hemen hemen aynı niteliklere sahiptir. Beypazarı Evleri’nde kereste ve demir korkuluklar olmazsa olmazdır. Ancak cumba kafesler ve kepenkler yok sayılabilecek kadar azdır. Çıkıntıların altındaki süslemeli destekler de şehrin eski bölümünün asli mimari unsurlarıdır. Çatıların planı kare veya dikdörtgen form da olup, çatıların üzeri Türk kiremitleri ve çinko levhalarla boydan boya kaplanmıştır.
Evlerin neredeyse tamamı yol kenarlarında konumlandığından bahçeleri yoktur ve girişler direk cadde üzerindedir. Bahçeli evlere coğrafi koşullar sebebiyle direk sokaklardan veya bahçelerden girişler vardır. Bahçe duvarları moloz taştan olup üzeri eşsiz güzellikteki Türk çinileriyle kaplanmıştır.
7-) Balat Renkli Evler
Balat, İstanbul’un en eski ilçelerinden olan ve suriçi bölgesinde bulunan tarihi Fatih ilçesine bağlı bir semttir. Vakti zamanında Balat bölgesine İspanya’dan gelen Museviler yerleştirilmiş ve burası bir Yahudi mahallesi haline gelmiştir. Bu bölgeye ilerleyen dönemlerde Gürcistan Yahudileri ile II.Beyazid’in davetiyle Enginizasyon’dan kaçan Sefardim Yahudileri gemilerle getirilmiştir. Yani Balat evleri Yahudi mimarisinin belli başlı tüm özelliklerini bize göstermektedir.
Balat evleri genellikle 2-3 kata sahip olup ön cepheleri oldukça dardır. Üst katlarında cumba ismi verilen çıkmalar yer alır. Balat Evleri içeriden merdivene sahip yığma ve kagir formdaki yapılardır. Evlerin dış cephelerinde yer alan süslemeler ve farklı farklı renlerdeki kapıları oldukça iddialıdır.
Balat’a farklı tarihlerde gelen Yahudi azınlığın bir kısmı 1950’lerden sonra İsrail’e göç etmiş, bir kısmı da İstanbul’un başka semtlerine göçmüşlerdir. Balat semtinde eskiye nazaran çok az Yahudi nüfus yaşamaktadır.
😎 Safranbolu Evleri
Safranbolu evleri, Karabük iline bağlı safranıyla meşhur Safranbolu ilçesinde, 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı şehir dokusunun günümüze kadar el değmeden korunduğu bölgenin genel adıdır. Safranbolu Evleri sahip olduğu eşsiz güzelliği sebebiyle UNESCO tarafından 17.12.1994 tarihinde Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır. Osmanlı döneminde, Safranbolu evlerinin harcının yumurta akından yapıldığı ve çok uzun süre depreme dayandığı ve katiyen haşere ve sivrisineğin bu evlere uğramadığı rivayet edilirdi. Bu evlerin bir diğer önemli özelliği de depreme dayanıklı olarak yapılmamasıdır. Safranbolu evleri genel olarak beyaz renklidir ve bu evler birbirinin önlerini katiyen kapatmazlar.
Yüksek bir tepede peşin sıra sıralanan Safranbolu Evleri birbirlerinin güneş açısını asla kapatmayan dahiyane bir şekilde sıralanmıştır. Safranbolu evlerinin imalatında kullanılan taş, bölgedeki kalker kayalardan elde edilmiştir. Bu sert ve mavi renkteki taş kaliteli kireç yapımında da tercih edilir. Ayrıca Safranbolu’daki evlerin en belirgin özelliklerinden biri de çok kaliteli ahşabın bu binalar da tercih edilmesidir. Evlerin yapımında kullanılan ahşap ise köknar, çam, ceviz ve kavak ağaçlarından imal edilmiştir.
9-) Bodrum Evleri
Güneşi, denizi ve evleriyle meşhur Bodrum, bembeyaz badanalı, mavi panjurlu evleriyle öncelikle herkesin gözüne hitap ederek muhteşem bir görsel şölen sunar. Bodrum’daki bu dış cephe rengindeki uyumun devam etmesi, ve ahengin bozulmaması için yöreye özgü 1974 yılında bir imar planı çıkarılmıştır. Evlerin dış cephesinde beyaz rengin tercih edilmesinin ana sebebi yazın güneş ışınlarını kırmak ve güneşin etkisini azaltmaktır. Pencerelerin ve kapıların maviye boyanmasının ana nedeni ise akreplerin mavi rengi ateş olarak görmesi ve korkarak asla yaklaşmamasıdır. Bodrum evlerinin bir diğer farklı özelliği ise evlerin etrafını rengarenk begonvillerin sarmasıdır.
10-) Foça Evleri
Foça evleri Arnavut kaldırımlı dar sokakları, evlerinden sokaklara sarkan farklı farklı çiçekleriyle insanın gözüne ve gönlüne hitap eder. Geleneksel olarak üç farklı tipte Foça evi bulunur. Bu farklı tipteki Foça Evlerinin isimleri Kule evler, bitişik düzen ve tek evdir. Kule evler genellikle Foça dışındaki köylerde bir arada bulunan evlerdir. Bu evlerin bir kısmı ya terk edilmiş virane haldedir ya da halen içerisinde ikame ediliyordur. Evlerin yüksekliklerinin cephelerinden daha fazla olması sebebiyle bu modeldeki Foça Evlerine bu ad verilmiştir. Bitişik evler ise aynı dar sokak içerisindeyan yana veya karşı karşıya inşa edilmiş evlerdir. Bu evlerin dış kapıları doğrudan sokağa açılır bu sebepten asla ön bahçesi bulunmaz. Tek ev tipi ise bitişik düzenin tam tersi olarak tek başına son derece tenha bir alanda sıvasız yığma taşlardan inşa edilmiş ev tipidir.
11-) Gaziantep Evleri
Gaziantep evlerinin de kendine özgü bir mimari yapısı ve mimari özellikleri vardır. Yumuşak kalkerli bir taştan imal edilen bu evler en fazla bir, iki ya da üç katlıdır. Çok kalın duvarlara sahip olan bu evlerin altında yiyecekleri Gaziantep’in yakıcı güneşinden koruyan ve yiyecekleri soğuk tutmaya yarayan mahzenler mevcuttur. Evlerin büyük çoğunluğunun penceresi caddeye ya da sokağa değil doğrudan avluya açılır. Evin dış kapısından direkt avlunun içerisine girilir ve insanlar gününün büyük çoğunluğunu yüksek duvarlı bu avluda geçirir. Avluda gündelik işlerin halledildiği ocak, mahzen girişi, çeşme gibi bölümler bulunur.
12-) Kars Evleri
Kars’ta 19.yüzyıl Rus mimarisinin en seçkin örneklerini görebileceğiniz taş yapılar bulunmaktadır. Bunun temel sebebi Kars’ın çok uzun yıllar Rus esaretinde kalmış olmasıdır. Ruslar, Hollanda’dan getirdikleri mimar ve mühendislere şehrin imarını baştan yaptırmışlardır. Kars sokakları birbirini ardı ardına kesen ızgara sistemi şeklinde düzenlemişlerdir. Karstaki yapıların büyük çoğunluğu kesme bazalt taşından bir ya da iki katlı olarak inşâ edilmiştir. Binaların içine ise Kars’ın o dondurucu soğuğundan korunmak için şömine şeklinde değişik bir ısınma/ısıtma sistemi kurulmuştur.
19. yüzyıl Rus Mimarisinin en güzide örneklerinden olan tarihî Kars evlerinin günümüzde bir kısmı ev, bir kısmı iş yeri, bir kısmı da resmî kurum olarak kullanılmaktadır.
13-) Tepebağ Evleri
Çukurova’nın incisi Adana’nın en eski yerleşim noktalarından olan Tepebağ höyüğü, aynı zamanda en eski ve en güzel Adana evlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Günümüzde hala ayakta kalmayı başaran bu evler 18. yüzyıldan günümüze gelmeyi başarmıştır. Bu binalar genel olarak kagir yapılardır. Bu binaların oldukça geniş saçakları, yüksek ve süslü tavanları bulunur. Bu evleri diğer evlerden ayrıran en büyük özellik ise ahşap işçiliğinin en güzel örneklerini teşkil eden kapılarıdır.
14-) Taraklı Evleri
Safranbolu ve Beypazarı evlerine oldukça benzeyen Sakarya Taraklı evleri eski Osmanlı mimarisinin tüm özelliklerini içerisinde barındırmaktadır. Genellikle iki ya da üç katlı olarak yapılmış olan bu evlerin bazıları 300 yıldan beri yıkılmadan ayakta kalmaya devam etmektedir. Osmanlı döneminden izler barındıran yüze yakın tescilli ev bulunmaktadır. Taraklı, sahip olduğu tarihi evleri sayesinde her yıl turistlerin ilgi odağı olmaya devam etmektedir.
15-) Antakya Evleri
200 yıllık mazisi bulunan tarihi Antakya evleri dar sokaklarda bitişik nizam şeklinde inşâ edilmişlerdir. Yapımında genellikle kerpiç, taş ve ahşap malzemeler kullanılmıştır. Genelde iki katlı olarak yapılmış olup cepheleri güney ve batıya dönüktür. Sahip olduğu geniş ve yüksek avlularında bahçeler, çiçekler ve türlü türlü meyve ağaçları bulunur. Antakya evlerinde daha önceki çoğu tarihi ev modelinde olduğu gibi hayat avlularda geçer. Su kuyuları, ocaklar ve kiler odaları avluya açılacak şekilde dizayn edilmiştir.
Alıntı:https://www.enuygun.com/bilgi/ulkemizde-evleriyle-unlu-9-yer/#table-of-contents